Saadet Işıl Aksoy, Bebek’te karşılaştığı gazetecilerle gündem üzerine bir süre sohbet edip kendisine yöneltilen soruları cevapladı. Gündem de elbette depremler ve türevi konular.

Depremler hakkında;
“Herkesi olduğu gibi beni de çok etkiledi. Çok üzgünüz. Elimizden ne geliyorsa yapmaya çalışıyoruz ama böyle demek de biraz insanı kötü hissettiriyor. Orada insanların yaşadıklarını düşününce bizim üzülmemizin pek bir önemi yok işin gerçeği. Devam etmeye çalışıyoruz hayata.”

Oturduğu evin depreme dayanıklı olup olmadığı hakkında;
Yeni bir apartmanda oturuyoruz. Daha önceki yönetmeliklere göre yapılmış. Herkes bir güvensizlik içerisinde olduğu için bir soru işareti var herkesin kafasında.”

Normalleşme hakkında;
“O kadar zor bir soru ki bu şimdi… Herkes için farklı. İnsan bir acı yaşayınca, bir de bu kadar toplumsal acı yaşayınca biraz birlik olma duygusu gelişiyor. Unuttuklarımızı bir hatırlayalım istiyoruz. O birliğin içerisinde de o birliğe saygı duyarak hareket etmek lazım. Bir yandan da herkesin her olaya verdiği tepki farklı oluyor.”

Bazı ünlülerin afet bölgesinde reklam amaçlı paylaşım yaptığını iddia eden meslektaşları hakkında; 
“Böyle şeyleri bile konuşmak bence yanlış. Şimdi konuşulması gereken bir sürü şeyler varken bunlar detay konuşmalar, ayıp… O kadar büyük bir acı var, o kadar büyük bir mücadele var. Neyle mücadele edeceğimizi şaşırmış bir dönemdeyiz. O; onu çekmiş, bu; bunu çekmiş… Çekiyorsa da çeksin arkadaş. Konuşulacak konular bunlar değil. Artık hepimizin şurasına kadar geldi. Artık yeter, insaf.”

Afet bölgesinde tanıdığı olup olmadığı hakkında;
Ne yazık ki annemin akrabalarından var. Benim bire bir tanıdığım kimse yoktu. Hepimizin ailesinden birileri orada oldu ama.”

Koruyucu aile olma hakkında;
“Bu konuda neye etkim olacaksa orada olmak isterim. Herkes şu anda o psikolojide. Hangi taşın altına elimizi sokabileceğimiz, hangi durum varsa onun içinde olmak isteriz hepimiz. Her türlü meslek gurubundan herkes bir şeyler yapmaya çalışıyor. Koruyucu aile olma meselesi birazcık üzerine çok düşünülmesi ve zaman geçirilmesi gereken bir şey. O, bir hayat boyu kendinizi adayacağınız sorumluluk demek. Çocuk sahibi olmak demek aslında. İnsan bu aşamada ‘evet, ben de orada yer almak istiyorum’ diyor ama bire bir çocukla ilişkiniz olacaksa o zaman orada çok doğru kararlar vermek lazım.”

Afet bölgesine gidip gitmediği hakkında;
“Orada olmayı çok isterdim ama olmadı. Benim de 3 yaşında bir kızım var.”

Afet bölgesinden yansıyan görüntüler arasında en çok etkilendiğinin hangisi olduğu hakkında;
“Çok var ama bunun üzerine konuşmak bana ayıp geliyor. ‘Şunu görüp izledim, çok kötü oldum’ demek bile bilmiyorum ki, bana doğru değil gibi geliyor.”