1-) Aphrodisias Antik Kenti

Bir diğer adıyla Afrodisyas örenyeri Aydın İli’ne bağlı Karacasu ilçesinde yer alır. Adını aşk ve güzellik tanrıçası Aphrodite’den alan Aphrodisias özellikle Roma çağında Aphrodithe tapınımı ile ünlenmiş antik kent olup, günümüzde de çok iyi korunmuş anıt yapıları ile Türkiye’nin en önemli arkeolojik yerlerinden biridir.

2-) Dilek Yarımadası

Ege Bölgesinin tarihi ve doğal zenginlikleriyle göz dolduran şehri olan Aydın’ın Dilek Yarımadası bölgesinde yer alıyor Büyük Menderes Deltası Milli Parkı. 10,985 hektarlık bir alana sahip olan Dilek Yarımadası 1966, 16,613 hektarlık olan Büyük Menderes Deltası ise 1994 yılında ilan edilmiş.

Büyük Menderes Deltası Milli Parkı, ülkemizin maki florasının en iyi örneklerine ev sahipliği yapıyor. Yarımadanın kuzeyinde ise Karadeniz florasına ait türlere de rastlanıyor. Büyük Menderes Deltası Milli Parkı, Ege Bölgesi’ne uğrayan göçmen kuşlar için önemli yaşam alanlarından biri aynı zamanda.

3-) Milet Müzesi

Müze toplam olarak 1200 metrakarelik bir alanda hizmet veriyor. Miletus, Didim, Priene antik kentlerinde yapılan kazılarla ortaya çıkarılmış önemli eserlerin sergilendiği müze, açık ve kapalılanlar olmak üzere iki ana bölümden oluşuyor. Değerli eserlerin sergilendiği 600 metrekarelik kapalı alan çağdaş bir sergileme anlayışı ile ziyaretçilerini ağırlıyor.

Kutsal Yol’dan gelen sfenksler de müzede Müzenin içinde MÖ 20 – 15. yüzyılı kapsayan Milet Antik Kenti’ne ait bir canlandırmada Minos Mutfağı sergilemesi çok ilgi çekiyor.

4-) Priene Antik Kenti

Priene, Samsun Dağı’nın güney yamacında, Söke ilçesinin 15 km güneybatısına kurulmuş önemli antik kentlerden biridir. 370 m. yükseklikte sarp bir kaya üzerine kurulması saldırılara karşı koymada avantaj sağlamıştır. Ayrıca yüksek bir yerde olması kentin farklı yönlerden de görülebilmesine imkan sağlamaktadır. Miletos gibi Ion Birliğinin bir üyesi olduğu kabul edilen Priene hakkındaki ilk bilgilere ise M.Ö. 7. yüzyıl ortalarında antik kaynaklarda rastlanmaktadır.

5-) Saplı Ada

Günümüzde halen kıyı ile arasında bir köprü gövdesi gibi uzanan, ayrı bir diyar, ayrı bir doğa güzelliği olan Saplı Ada da İ.Ö. 6. Yüzyıla ait Hippedamos planlı yerleşimi, sonraları tahrip edilmiştir. Saplı Ada aslında bir ada değil; yarım adadır. Denizin içinden bir aracın bile kolayca geçebileceği bir deniz yolu bulunmaktadır. Deniz çekildiğinde adaya yürüyerek yada araçla geçilebilir zaman zaman deniz yükseldiğinde kara ile bağlantısı kesilmektedir.

6-) Zeus Mağarası

Mavi Yeşil renkleri ile olağan üstü bir görüntü olan su dağdan gelen tatlı suyun ve denizden gelen tuzlu suyun karışımı ile düz ve doğal su haline dönüşmüştür. Kışın yöre bölgesi insanlarının yazında turist olarak gelenlerin keyfini sürdüğü bir yüzme havuzu haline dönüşen mağaradır.

7-) Güvercinada Kalesi

Mora İsyanı sırasında denizden gelebilecek tehlikelere karşı savunma amacıyla yapılan kale, Aydın’ın Kuşadası ilçesinin Hacıfeyzullah Mahallesi’nde yer alıyor. Turizm açısından şehre önemli katkılar sağlayan Güvercinada Kalesi, aynı zamanda Kuşadası’nın panoramik manzarasını izlemek için en ideal yerlerden.

😎 Kurşunlu Manastırı

Dilek Yarımadası’nın kuzey yamacında bulunan ve 690 metre yükseklikte kurulmuş olan Kurşunlu Manastırı, görülmesi gereken tarihi yerlerden biri. Dikkat çekici freskleri ve işlenen motifleri ile ilgi gören manastırın mimari yapısı itibariyle Bizans dönemine ait olduğu tahmin ediliyor.

9-) Arapapıştı Kanyonu

Aydın ilçe merkezine 90 km uzaklıkta bulunan kanyon, Bozdoğan ilçesinde bulunuyor. Aslında Aydın, Muğla ve Denizli sınırlarıyla kesişen kanyona pek çok noktadan ulaşmak mümkün. Kemer Barajı’nın olduğu noktada olan kemer iskelesinden teknelere binerek kanyonu gezebilirsiniz. Kanyonun yeşil ve mavi tonlarının karışımıyla ortaya çıkan suyunda ve doğal yeşillikleriyle, unutamayacağınız bir keşif yapabilirsiniz.

10-) Sırtlanini Mağarası

Karacasu ilçesinde bulunan Sırtlanini Mağarası, ilçe merkezine 15 km uzaklıkta bulunuyor. Kara yolundan ulaşabileceğiniz mağara, 480 metre uzunluğuyla keşfetmeniz için harika bir alan. İçerisinde pek çok dikit ve sarkıt bulunan mağara, çeşitli böcek türlerini de içinde barındırıyor. Mağaraya girebilmek için 4 metre kadar sürünerek ilerlemek gerekiyor. İçeriye girdiğinizde 1060 metre yüksekliğiyle görsel şölen oluşturan mağarayı, Aydın gezinizde, görmeden dönmemenizi tavsiye ederiz.