Itır ILGAZ [email protected]
Sosyal medya platformları deprem bölgesinden kurtarılan ve sahiplenilmeyi bekleyen kedi ve köpek ilanlarıyla dolu. Birçoğumuz bu konuda hevesliyiz. Peki, hayatımızı kalıcı olarak bir hayvanla paylaşmaya hazır mıyız?
Babamın bir kedisi vardı, Arap diye. Ufak tefek, uzun tüylü, yuvarlacık, kozalak gibi bir şey. Huysuzdu çok ama. İki kez seversin, üçüncüde döner, patlatır bir tane. Babamın yastığında uyurdu hep. Onun odasında yemek yer, yaşar, mecbur kalmadıkça çıkmazdı. Babamın öldüğü gece, Arap odaya girdi, boş yatağın yanında durdu. Arka ayaklarının üzerine dikilip yatağı kokladı. Sonra dönüp çıktı odadan ve 6 ay girmedi bir daha içeri. O zaman bizzat şahit olduk hayvanların da yas tuttuğuna.
Sosyal medya deprem bölgesinden kurtarılan ve sahiplenmeyi bekleyen kedi, köpek ilanlarıyla dolu. Çoğu
Arap gibi, yaslı. O dehşet dakikalarını onlar da yaşadı. Belki sevdiklerini uyarmaya çabaladılar, korktular… Sonra hayatta kalanlar bir baktı ki; aileleri artık yok, bildikleri evleri, düzenleri, sokakları hiçbir şeyleri kalmamış. Şanslı olanlar günler sonra enkazlardan, hasarlı binalardan, kapalı kaldıkları barınaklardan kurtarıldılar. Şimdiyse yeniden sevilmeyi, güvenmeyi bekliyorlar.
O ilanları gördükçe çoğumuzun içi gidiyor, “Sahipleniversek” diyoruz. Ama önce iyi düşünmemiz gerekiyor. Köpek eğitmeni ve köpekle yaşam koçu Gamze Aral hayatımızı kalıcı olarak bir hayvanla paylaşmaya başlamadan buna hazır olup olmadığınızı uygulamalı olarak anlamamız için önce evimizi geçici yuva olarak bir kediye ya da köpeğe açmamızı öneriyor ve bu süreçte bizi nelerin beklediğini anlatıyor…
Önce geçici sonra ömürlük
Deprem bölgesinden gelen, tedavisi biten hayvanlar yuva bulamadıkları için aylarca kafeslerde geçen bir yaşama mahkûm kalıyor. Halbuki geçici yuvada kedi ya da köpeğin karakteri, ev içi düzene uyumu, tuvalet eğitiminin durumu, diğer hayvanlarla ve çocuklarla iletişiminin nasıl olduğu gibi konularda hızlı şekilde bilgi sahibi olunabiliyor. Bu da hem yuva bulma sürecini hızlandırıyor hem de özelliklerine uygun, doğru ailelerle buluşmalarını kolaylaştırıyor.
Travması olabilir
Deprem bölgesinden gelen hayvanlara ilişkin bilmeniz gereken en önemli şey bu hayvanların travmatik olma olasılığı. Yüksek bir seste kaçabilir, eve tuvaletini yapabilir, ani hareketlerde agresyon meyilinde olabilir, sokakta yürümek istemeyebilir, size güvenmekte zorlanabilir, yalnız kalamayabilir, korkabilir, stresini ve kaygısını yönetemeyebilir, ağlayabilir, havlayabilir, adaptasyon sorunları yaşayabilir. Böyle bir hayvana geçici olarak hayatınızı açıyorsanız şunu bilmelisiniz ki; bu geçici süre en doğru sahiplendirme yapılana kadar olmalıdır.
Yeni düzene uyum
Geçici yuvada, güvenli bir alanda barınma fırsatına sahip olan, yiyecek bulma kaygısı duymayan, sevgi gören tüm hayvanlar eforlarını hayatta kalmaya çalışmak yerine bulundukları yeni düzene uyum sağlamaya harcar. Barınakta veya sokakta gördüğünüz bir hayvan, ev ortamında bambaşka olacaktır. Ve geçici yuva, isterseniz kalıcı yuvaya dönüşebilir. Geçici rehabilitasyon merkezleriyle, bakım evleriyle, hayvan kurtaran gönüllülerle ve derneklerle iletişime geçerek ilk adımı atabilirsiniz.
ALINTI KAYNAK: https://www.hurriyet.com.tr/kelebek/hurriyet-cumartesi/bir-anlik-heves-onlara-da-zarar-42224977