class=”medyanet-inline-adv”>

Kilis’te 2022-2023 eğitim öğretim yılının ikinci yarısının başlamasıyla öğretmenler önceliği Millî Eğitim Bakanlığının (MEB) belirlediği psikososyal destek programına veriyor. Çocukların zihninden depremin izlerini silmek için çalışan öğretmenler, okulların sadece eğitim öğretim yeri olmadığını hatırlatarak sosyalleşmenin ve arkadaşlarıyla bir arada olmanın öğrenciler için önemine dikkat çekiyor. MEB’in kararı doğrultusunda deprem bölgesindeki illerde ikinci okula dönem devam zorunluluğu yok. Buna rağmen Kilis Atatürk Ortaokulu’nda günler ilerledikçe devam oranının arttığı görülüyor.

KORKUNUN NORMAL OLDUĞUNU ANLATIYORUZ
Bu süreçte çocukların okulda olmasının onlar için en doğrusu olduğunu söyleyen Kilis Atatürk Ortaokulu rehberlik öğretmeni Esra Kura öğrencileri üzerindeki izlenimlerini ve onlar için uyguladıkları iyileştirme yöntemlerini şöyle anlatıyor:

“Öğrencilerimiz zorlu günler içindeler. Bazıları ikinci döneme çadırlarda yaşayarak başladılar. Evleri hasarlı olmayanlar süreci biraz daha kolay atlatıyorlar. Suriyeli öğrencilerimiz ise savaştan geldikleri için deprem onların ikinci travması oldu. Öğrencilerimiz okulun ilk günü geldiklerinde yüzlerinde bir şaşkınlık vardı ve panik halini henüz atlatamamışlardı. MEB bunu öngörerek öğrencilerimize afetin hemen ardından psikolojik ilkyardım ve psikososyal destek programları başlattı. 2 hafta boyunca öğrencilerle duygularını paylaşmaya yönelik üzüntü ya da korkularını anlatmaya teşvik eden 11 etkinlik yapacağız. Yalnız olmadıklarını görmeleri için bu etkinlikler çok önemli. Bu yaşlarda bir çocuğun “ben korktum ama arkadaşım da korkmuş” diyerek o hissin sadece kendisine ait olmadığını, normal bir duygu olduğunu anlaması onu rahatlatıyor. Bu sayede içindekileri daha rahat anlatabiliyor. Sınıfta geçirilen zamanı çoğunlukla bu etkinliklere ayırıyoruz.

AĞLAYARAK GELEN OYUN OYNAMAYA BAŞLADI
Odamızın kapıları öğrencilerimize daima açık. Sınıf dışındaki zamanlarda sıklıkla yanımıza geliyorlar ve onlarla birebir görüşmeler yapıyoruz. Bu görüşmeler sayesinde travmalarından kurtulmaları daha kolay oluyor. İlk gün ağlayarak gelen bir öğrencimiz şimdi depremin normal bir doğa olayı olduğunun bilinciyle sosyalleşebiliyor.

class=”medyanet-inline-adv”>

SINIF ÖĞRETMENLERİ İLE İŞ BİRLİĞİ İÇİNDEYİZ
Okulda rehber öğretmenler ve sınıf öğretmenleri arasında bir iş birliği var. Bizlerin birebir görüşmelerinin yanında sınıf öğretmenleri de öğrencilerinin sınıftaki psikolojik durumlarını daima gözlemliyor. Depremden daha çok etkilenenlerin tespitinin ardından bizler devreye girerek sorunlarını aşmaları için en doğru müdahaleyi yapmaya gayret ediyoruz.

ÇOCUKLAR OKULDA UNUTUYORLAR
Kilis Atatürk Ortaokulu’nda deprem öncesi 880 öğrenci eğitim görüyordu. Okulların açıldığı ilk gün 150 öğrenci geldi. İkinci hafta ise bu sayı 250’ye ulaştı. Müdür yardımcısı Talha Öz, okula katılımın giderek artacağını düşündüğünü söyleyerek şöyle devam etti: “İkinci haftaya başlarken okulun yarısının gelmesini bekliyordum çünkü günlerdir sarsıntı hissetmiyorduk. Ancak pazar gecesi İskenderun merkezli depremin okula katılımı etkilediğini düşünüyorum. Artçı sarsıntılar azaldıkça daha çok öğrencimiz okula gelecektir. Çocuklarımız yetişkinler gibi değiller. Arkadaşlarını görüp oyun oynamaya başlayınca sıkıntılarını unutup anında dünyalarını değiştirebiliyorlar. Bu nedenle velilerimizin çocukları okula göndermelerini önemle tavsiye ediyoruz.

Haberin Devamı

class=”medyanet-inline-adv”>

OKULUMUZDAN BAŞKA İLE NAKİL ALDIRAN OLMADI
Kilis merkezde çok fazla hasar olmadığı için bizim okulumuzdan başka ile nakil aldıran olmadı. Can kaybımız da yok. Öğrencilerimizden 420’si Suriyeli onlardan da okula gelip kaydını taşımak ya da sildirmek istediğini söyleyen olmadı. Buradaki öğrencilerimizin hem okulda hem de okul dışındaki tüm ihtiyaçlarını karşılamak için ilk günler seferber olduğumuz gibi desteğimizi sürdürüyoruz.”

OKULDA ESKİYE DÖNDÜĞÜMÜ HİSSETTİM
Kilis Atatürk Ortaokulu öğrencileri ise şunları söyledi:
Mehmet Korkut (14): Okulda arkadaşlarımla oyun oynuyorum ve öğretmenlerimizle gün içinde ne zaman istersek konuşabiliyoruz.
Elif Palabıyık (13): Okula gelince eskiye döndüğümüzü hissettim. Arkadaşlarımı ve öğretmenlerimi görmek rahatlattı beni. Herkesin bu durumda olduğunu ve aşabileceğimizi düşünüyorum.