2022’de son yılların en hareketli dönemini yaşayan Türkiye otomotiv sektörü, 2023’e de yeni gelişmeler ile başladı.
Önceki hafta elektrikli otomobillerin Özel Tüketim Vergisi’nde (ÖTV) güncellemeye gidilirken, aynı gün Çin’den ithal edilen elektrikli otomobillere yönelik de yeni bir karar alındı.
Hatırlanacak olursa, motor gücü 160 kW’ı geçmeyen elektrikli otomobillerde matrah limiti 700 bin TL’den 1 milyon 250 bin TL’ye yükseltildi. Yani, yüzde 79 oranında bir artış yapıldı. Motor gücü 160 kW’ı geçen elektrikli otomobillerde ise matrah limiti yüzde 80 oranında artırılarak 750 bin TL’den 1 milyon 350 bin TL’ye çıkarıldı.
Bu durum, bir elektrikli otomobilin yüzde 10 ÖTV diliminde kalması için fiyatının 908 bin 600 TL’yi geçmemesi kuralını da değiştirdi. Böylece, elektrikli otomobillerin en düşük ÖTV dilimi olan yüzde 10’da kalması için satış fiyatı sınırı 1 milyon 622 bin 500 TL’ye çıkmış oldu.
ÖTV matrahlarında güncellemenin yapıldığı gün, Çin’den ithal edilen elektrik araçlar için yüzde 40 ilave gümrük vergisi uygulanması kararı da Resmi Gazete’de yer aldı.
Böylece, Türkiye’nin yerli elektrikli otomobili Togg’un piyasaya çıkışına sayılı günler kala elektrikli otomobil piyasasını ilgilendiren iki önemli karar alınmış oldu.
SATIŞLAR YÜZDE 470 ARTTI
Bu uzun girişin ardından, alınan kararların neden önemli olduğuna ve yaratabileceği etkilere bakmakta fayda var.
2022’de Türkiye’de satılan elektrikli otomobil sayısı yüzde 172 artışla 7 bin 733’e yükselirken, bu rakamın üçte birine 2023’ün ilk 2 ayına ulaşılmış durumda.
Otomotiv Distribütörleri ve Mobilite Derneği (ODMD) verilerine göre, Şubat 2023’te Türkiye’deki yüzde yüz elektrikle çalışan otomobillerin satışları yüzde 470 oranında arttı ve 2 bin 477 adet olarak kayıtlara geçti. Böylece elektrikli otomobiller toplam pazarın yüzde 2.6’sını oluşturdu.
Kuşkusuz piyasaya yeni giren modellerin etkisi ile de gerçekleşen bu artış, Togg’un piyasa çıkması ile katlanarak devam edecek.
Öte yandan, Çinli üreticilerin diğer Batı pazarları ile birlikte Türkiye’ye giriş yapmaya başlaması da, elektrikli otomobil pazarının büyüyeceği yönünde haklı beklentiler yaratıyordu.
DAHA GELMEDEN FİYATLARI YÜKSELDİ
Hali hazırda MG, Skywell, Seres gibi markalar, Çin’de ürettiği elektrikli otomobillerin Türkiye’de satışını gerçekleştiriyor.
Yakın bir gelecekte ise bir başka Çinli BYD ve Türkiye’de şirket kurarak yönetim kadrosunu bile belirleyen ABD’li elektrikli araç üreticisi Tesla Türkiye’de satış ve satış sonrası faaliyetlerine başlamayı hedefliyor.
Tesla’nın bu karardan etkilenme durumu ise, Şangay’da ürettiği otomobilleri Türkiye’ye getirme planından kaynaklanıyor.
İlk etapta benzinli otomobillerini Türkiye’ye getiren bir başka Çinli Chery ise, önümüzdeki dönemde elektrikli otomobillerini de Türk tüketiciye sunmayı hedefliyor.
Son olarak, Skywell’i Türkiye’ye getiren Ulubaşlar Grubu, bir başka Çinli elektrikli otomobil üreticisi Leapmotor’u da Türkiye’ye getireceğini duyurdu.
Dolayısı ile, Çin’de üretim yapan 4 markanın elektrikli otomobilleri daha Türkiye’ye gelmeden zamlanmış oldu.
AVRUPA’DA DA BENZER TARTIŞMALAR YAŞANIYOR
Öte yandan, Türkiye’nin Çinli markalara yönelik aldığı ek gümrük vergisi kararı, Avrupa’da da benzer tartışmaları yaşandığı bir döneme denk geldi.
14 markayı bünyesinde bulunduran Stellantis’in CEO’su Carlos Tavares, Paris Otomobil Fuarı’nda yaptığı açıklamada, Avrupa’nın Çin’den ithal edilen otomobillere daha yüksek vergi uygulaması gerektiğini söylemişti.
Çinli otomobil üreticilerinin araçlarını Avrupa’ya ihraç ederken, Avrupalı markaların otomobillerini Çin’e gönderirken karşılaştıkları tarifelerin aynısına tabi olması gerektiğini kaydeden Tavares, bunun için Çinli markalara uygulanan gümrük vergilerinin artırılmasını yüksek sesle talep etmişti.
Fakat, Tavares’in bu planının, Çinli şirketler ile derin ticari bağları bulunan ve Çin’de hatırı sayılı bir pazar payını elinde bulunduran Alman otomotiv endüstrisi tarafından kabul görmesi beklenmiyor. Ayrıca, Avrupa’da bir çok otomotiv ülkesinin Tavares’in planına Çin’den bir misilleme gelebilir korkusuyla sıcak yaklaşmadığı konuşuluyor.
Fakat, kapalı kapılar arkasında tüm bu konuşulanlara rağmen, sektör yetkilileri yakın bir gelecekte Avrupa’nın Çinli otomobillere karşı gümrük duvarını yükseltebileceği görüşünü dile getiriyor.
GÜMRÜK BİRLİĞİ AYRINTISI
Öyle ki, ayda 750 binden fazla otomobilin satıldığı Avrupa’da pazarın yüzde 10’unu elektrikli otomobiller oluşturuyor. Elektrikli araç pazarının her geçen gün artmasının, Avrupa Birliği’ni kıtada varlık göstermek isteyen Çinli markaları Avrupa’da üretim yapmaya zorlamak adına gümrük vergilerini artırmaya itebileceği konuşuluyor.
Bilindiği gibi, Türkiye Gümrük Birliği üyesi olduğundan Çinli markalara yönelik aldığı kararın bir benzerini Avrupalı markalara yönelik alamıyor. Aynı şekilde, Avrupa ülkelerinin de Türkiye’de üretim yapan Togg’a yönelik bir benzer karar alma şansı bulunmuyor.
Dolayısı ile, birçok Çinli marka Gümrük Birliği üyesi olan Türkiye’de üretim yaparak, buradan Avrupa’ya otomobil ihraç etmeyi planlıyordu.
Fakat, otomotiv endüstrisinde fabrika yatırımı yapılan ülkenin iç pazarının da büyük önemi bulunuyor. Sektörde yazılı olmayan kurallara göre, yapılan fabrika yatırımının geri dönüşü için, iç pazarın o fabrikadaki üretimin yüzde 40’ını karşılaması bekleniyor.
ŞARJ AĞI YATIRIMLARI PAZARA BAĞLI
İşin bir de şarj ağı tarafı bulunuyor.
Yollardaki elektrikli otomobil sayısının artışı, şirketlerin şarj ağı yatırımlarını da şekillendiriyor. Şarj ağının yaygınlaşması ise, tüketicinin elektrikli otomobil alım kararını kolaylaştırıyor.
Yani elektrikli otomobil sayısı arttıkça şarj istasyonu, şarj istasyon sayısı arttıkça da elektrikli otomobil sayısı artıyor.
Çinli üreticiler Türkiye’de elektrikli otomobil pazarının gelişiminde önemli rol oynadıklarından, şarj ağı yatırımcısı nezdinde de karşılık buluyordu.
Neticede, hali hazırda 6 bin 500 adet şarj istasyonu bulunan Türkiye’de, hem Togg hem de yeni markaların gelişi göz önünde bulundurularak, bu sayının 2023 sonunda 13 bin adede ulaşması öngörülüyordu.
Fakat, çıkarılan ek gümrük vergisi, fiyatları bir anda yükselen elektrikli Çinli modellerin satışlarının düşmesi ve şarj ağı yatırımlarında yapılan projeksiyonların boşa çıkma ihtimalini doğurmuş oldu. Bir başka deyişle, son gelişmeler ışığında şarj ağı yatırımcısının yeni yatırımlar için tereddütte kalması beklenebilir.
İşte tüm bunlar yüzünden eğer elektrikli otomobil pazarı istenen kadar büyümez ise, Türkiye’de yatırım fırsatı kollayan birçok Çinli otomotiv üreticisi Türkiye yerine başka ülkelere yönelebilir.
Özellikle, Avrupa’nın da gümrük vergilerini artırmasının konuşulduğu bir dönemde, geçmişte olduğu gibi Türkiye’nin yine otomotiv yatırımlarını Doğu Avrupa’ya kaptırması olasılıklar dahilinde.
TEDARİKÇİLER İÇİN DE FIRSAT OLABİLİR
Böyle bir durumda, tedarik sanayisi de büyük bir fırsatı kaçırmış olacak.
Çinli bir markanın Türkiye’de üretim yatırımı kararı aldığını varsayalım. Burada üretilecek elektrikli otomobillerin bataryası Togg-Farasis ortaklığındaki Siro’dan, Aspilsan’dan yada Koç Holding’in LG işbirliği ile hayata geçireceği batarya tesisinden tedarik edebilir.
Otomobillerin lastiklerinden şanzımanına kadar ihtiyaç duyulacak diğer tüm parçaları da yerli tedarik sanayisi kuruluşlarından karşılanabilir. Dolayısı ile, bir otomotiv üretim tesisi sadece o yatırımı yapan marka için değil, tüm tedarikçiler ile birlikte bütün bir ekosistem için katma değer yaratması bakımından kıymetli.
Sonuç olarak, Togg’u Çinli rakiplerinden korumak üzere alınmış gibi görünen ek gümrük vergisi kararının, Türkiye’ye Çin’den gelme ihtimali bulunan yeni otomotiv yatırımlarını kaçırıp kaçırmadığımız sorusunu akıllara getiriyor.
Bu noktada, önümüzdeki günlerde fiyatı açıklanacak Togg’un, 2023 için 20 bin araç satma hedefini bir kez daha hatırlamak gerek.
Bu hedef gerçeğe dönüştüğünde, elektrikli otomobillerin pazar payı toplam pazarın yüzde 5’ine ulaşacak. Dolayısı ile, şuan Türkiye’ye yatırım planlarını yeniden gözden geçirmeye başladığı öğrenilen Çinli firmalar, oluşacak pazar büyüklüğünü dikkate alarak son kararı Türkiye’den yana kullanabilirler.
ALINTI KAYNAK: https://www.haberturk.com/elektrikli-arac-duzenlemesi-ne-anlama-geliyor-3571505-ekonomi