Otomotiv sektöründe satışlar gibi üretim de, bu yılın başından beridir hayli olumlu bir seyir izliyor. Nitekim otomotiv sanayi üretimi ilk 3 ayda geçen yıla oranla yüzde 21 artış kaydederek 367 bin adede ulaşırken, kapasite kullanımı da yüzde 63’ten yüzde 74’e çıktı.

class=”medyanet-inline-adv”>

İhracat ve iç piyasanın yükseliş yönlü hareket ettiğini kaydeden Otomotiv Sanayii Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Cengiz Eroldu, “İlk çeyrekte 250 bine yakın bir otomobil + hafif ticari araç pazarı oluşmuştu… İhracatta da adetsel olarak yüzde 13’lük artışımız var. Tutar açısından da ilk 3 ayda yüzde 17’lik artışla 8.8 milyar dolarlık ihracat rakamlarını elde ettik” dedi. Türk otomotiv sanayinin, otomobil üretiminde Avrupa’da 6. ülke, ticari araçta da birinci ülke olduğunu kaydeden Eroldu, “Toplamda da 4. ülkeyiz Avrupa Birliği içinde… Aynı zamanda dünyada da 2021 yılında otomobil üretiminde 16. sıradaydık. 2022’de Rusya ve İngiltere’nin önüne geçip 14. sıraya yükseldik. Ticari araç üretiminde de 9. sıradayız” diye konuştu.

class=”medyanet-inline-adv”>

Türkiye’de ilk 3 aylık rakamların bu kadar iyi olmasından hareketle bu yıla ilişkin beklentilerini artırdıklarını kaydeden Eroldu, “Avrupa’da yüzde 9, dünyada da yüzde 6’lık artış beklentisi varken, Türkiye’de de ihracat ve üretimin yaklaşık yüzde 10 gibi artmasını bekliyoruz. Bunlar da aslında ülke açısından olumlu sinyaller. Otomotiv sanayi olarak planlarımızı buna göre yapıyoruz” ifadelerini kullandı.

‘Deprem sonrası şehir şehir gidip anahtar dağıttık!’

OSD Yönetim Kurulu Başkanı Cengiz Eroldu, otomotivde teknoloji ve bağlanabilirlik gibi unsurların öneminin, son depremde bir kez daha ortaya çıktığını kaydederek, bunun gerekliliğini canlı olarak yaşadıklarını kaydetti. Deprem sonrasında bölgede karşılaştıkları en dikkat çekici sorunlardan birinin de “araç anahtar kayıpları” olduğunu vurgulayan Eroldu, şöyle devam etti:

“Panik halinde evinden çıkarken tabii ki kimse arabasının anahtarını düşünmüyor. Biz ilk hafta çok yoğun bir şekilde bölgeye anahtar taşıdık. Çünkü plakadan herkeste anahtarının kaydı var. Kopyasını üretip bölgeye arabayla, trenle, gidip yüzlerce anahtarı şehir şehir dağıttık. Mesela şimdi o araçlar bağlanabilir olsaydı… Bugün bir akıllı saatten gidip bağlanabilir aracın kapısını açabiliyorsunuz… Özellikle deprem kuşağında yaşıyoruz. Dolayısıyla bizim de teknolojiden daha fazla yararlanmamız, kullanmamız lazım.”