Yenidoğan sarılığına “Bilirubin” adı verilen bir maddenin kanda birikmesinin neden olduğunu ifade eden Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Uzmanı Doç. Dr. Zeynep Cerit, cilde sarı rengi veren bu maddenin kandaki seviyesinin yükselmesi ve deride birikmesi sonucu oluşan sarılığın, zamanında doğan bebeklerin yüzde 60’ında; erken doğan bebeklerin ise yüzde 80’inde görüldüğünü kaydetti.
Sarılığın, fizyolojik ve patolojik sarılık olarak iki ayrı grupta değerlendirildiğini vurgulayan Doç. Dr. Cerit, “Fizyolojik sarılık doğumdan sonra 2 ila 4’üncü günlerde başlar ve genellikle herhangi bir tedaviye gerek kalmadan 7-10 günde kendiliğinden düzelir. Patolojik sarılık sıklıkla doğumdan hemen sonra ortaya çıkan ve ciddiye alınması gereken bir durumdur. Bu tip sarılıklar, anne karnında geçirilen bazı enfeksiyonlara, anne bebek arasındaki kan grubu uyumsuzluklarına, annenin kullandığı ilaçlara ya da bebeğe ait bazı doğuştan hastalıklara bağlı olarak oluşabiliyor” dedi.
Sarılığın çoğunlukla kendiliğinden geçtiğini ama bazı durumlarda bilirubinin yüksek seviyelere ulaşıp beyin hasarına neden olabildiğine dikkat çeken belirten Doç. Dr. Zeynep Cerit, “Bilirubin kanda yükseldikçe bebekte uyku yapar. Sarılığı olan bebek emmek istemez, uyumak ister. Bu durumda beslenmenin azalmasına bağlı olarak bilirubin atılımı azaldığı için seviye daha da yükselir ve kısır döngü oluşur. Bilirubin düzeyinin çok yükselip beyni etkilemesi halinde bebeğin tiz sesle ağlamaktan, havale geçirmeye kadar kötüleşebilir. Bu durumdaki bir bebekte ileri dönemde çoğunlukla zeka ve motor gelişim geriliği, işitme, görme sorunları oluşur” diye konuştu.
ALINTI KAYNAK: https://www.sabah.com.tr/saglik/2023/03/07/yenidogan-sariligi-dogru-tedavi-edilmezse-beyin-hasarina-yol-acabilir