Merkez Bankası’ndan yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi: “Para Politikası Kurulu (Kurul), politika faizi olan bir hafta vadeli repo ihale faiz oranının yüzde 9’dan yüzde 8,5’e indirilmesine karar vermiştir.
class=”medyanet-inline-adv”>
Yakın dönemde iktisadi faaliyete ilişkin açıklanan veriler tahmin edilenden daha olumlu seviyelerde gerçekleşmesine rağmen, jeopolitik risklerin ve faiz artışlarının da etkisi ile gelişmiş ülke ekonomilerinde resesyon endişeleri sürmektedir. Türkiye’nin geliştirdiği stratejik nitelikte çözüm araçları sayesinde temel gıda başta olmak üzere bazı sektörlerdeki arz kısıtlarının olumsuz etkileri azaltılmış olsa da uluslararası ölçekte üretici ve tüketici enflasyonu yüksek seviyelerini sürdürmektedir. Yüksek küresel enflasyonun, enflasyon beklentileri ve uluslararası finansal piyasalar üzerindeki etkileri yakından izlenmektedir. Ülkeler arasında farklılaşan iktisadi görünüme bağlı olarak gelişmiş ülke merkez bankalarının para politikası adım ve iletişimlerindeki ayrışma devam etmektedir. Finansal piyasalarda artan belirsizliklere yönelik merkez bankaları tarafından geliştirilen yeni destekleyici uygulama ve araçlarla çözüm üretme gayretlerinin sürdüğü gözlenmektedir. Ayrıca finansal piyasalar, durgunluk risklerine karşı faiz artışı yapan merkez bankalarının faiz artırım döngülerini yakında sonlandıracağını beklentilerine yansıtmaktadır.
class=”medyanet-inline-adv”>
Asrın felaketi öncesindeki öncü göstergeler 2023 yılının ilk çeyreğinde iç talebin dış talebe kıyasla daha canlı olduğuna ve büyüme eğiliminde artışa işaret etmekteydi. Depremin üretim, tüketim, istihdam ve beklentiler üzerindeki etkileri kapsamlı bir şekilde değerlendirilmektedir. Depremin yakın vadede ekonomik aktiviteyi etkilemesi beklenmekle birlikte orta vadede Türkiye ekonomisinin performansı üzerinde kalıcı bir etkide bulunmayacağı öngörülmektedir. Büyümenin kompozisyonunda sürdürülebilir bileşenlerin payı artarken, turizmin cari işlemler dengesine beklentileri aşan güçlü katkısı yılın tüm aylarına yayılarak devam etmektedir. Bunun yanında, iç tüketim talebi, enerji fiyatlarındaki yüksek seviye ve ana ihracat pazarlarındaki zayıf iktisadi faaliyet cari denge üzerindeki riskleri canlı tutmaktadır.
UYGUN FİNANSAL KOŞULLAR
Cari işlemler dengesinin sürdürülebilir seviyelerde kalıcı hale gelmesi, fiyat istikrarı için önem arz etmektedir. Kredilerin büyüme hızı ve erişilen finansman kaynaklarının amacına uygun şekilde iktisadi faaliyet ile buluşması yakından takip edilmektedir. Kurul, 2023 Yılı Para Politikası ve Liralaşma metninde belirttiği üzere, parasal aktarım mekanizmasının etkinliğini destekleyecek araçlarını kararlılıkla kullanmaya devam edecek ve fonlama kanalları başta olmak üzere tüm politika araç setini liralaşma hedefleriyle uyumlu hale getirecektir. Kurul, yaşanan felaketin etkilerinin en düşük seviyelere indirilmesi ve gerekli dönüşümün desteklenmesi amacıyla uygun finansal koşulların oluşmasını önceliklendirecektir.
class=”medyanet-inline-adv”>
YAKINDAN TAKİP EDİLECEK
Uygulanan bütüncül politikaların desteğiyle enflasyonun seviyesinde ve eğiliminde iyileşmeler görülmeye başlanmakla birlikte depremin yol açtığı arz-talep dengesizliklerinin enflasyon üzerindeki etkileri yakından izlenmektedir. Sanayi üretiminde yakalanan ivmenin ve istihdamdaki artış trendinin sürdürülmesi açısından finansal koşulların destekleyici olması daha da önemli hale gelmiştir. Bu çerçevede Kurul, politika faizinin 50 baz puan düşürülmesine karar vermiştir. Kurul, bu ölçülü indirim sonrası para politikası duruşunun fiyat istikrarı ve finansal istikrarı koruyarak deprem sonrası gerekli toparlanmayı desteklemek için yeterli olduğu görüşündedir. Depremin 2023 yılının ilk yarısındaki etkileri yakından takip edilecektir.
class=”medyanet-inline-adv”>
TCMB, fiyat istikrarı temel amacı doğrultusunda enflasyonda kalıcı düşüşe işaret eden güçlü göstergeler oluşana ve orta vadeli yüzde 5 hedefine ulaşıncaya kadar elindeki tüm araçları kararlılıkla kullanmaya devam edecektir. TCMB, fiyat istikrarının kalıcı ve sürdürülebilir bir şekilde kurumsallaşması için Liralaşma Stratejisi’ni tüm unsurlarıyla uygulayacaktır. Fiyatlar genel düzeyinde sağlanacak istikrar, ülke risk primlerindeki düşüş, ters para ikamesinin ve döviz rezervlerindeki artış eğiliminin sürmesi ve finansman maliyetlerinin kalıcı olarak gerilemesi yoluyla makroekonomik istikrarı ve finansal istikrarı olumlu etkileyecektir. Böylelikle, yatırım, üretim ve istihdam artışının sağlıklı ve sürdürülebilir bir şekilde devamı için uygun zemin oluşacaktır.
class=”medyanet-inline-adv”>
Kurul, kararlarını şeffaf, öngörülebilir ve veri odaklı bir çerçevede almaya devam edecektir. Para Politikası Kurulu Toplantı Özeti beş iş günü içinde yayımlanacaktır.”
Konuyla ilgili CNN Türk canlı yayınında açıklamalarda bulunan İstanbul Aydın Üniversitesi Prof. Hüseyin Selimler şu ifadeleri kullandı: “Depreme vurgu yapıldı. 50 baz puan indirilirken deprem sonrası toparlanmayı desteklemek amacı belirtilmiş. Depremin etkileri ortaya çıkmış değil 85 milyar dolar maliyeti hesaplanıyor, tam belli değil.
Depremin boyutu ortaya çıktıktan sonra faiz indirimi tekrar gündeme gelebilir. Piyasa iç talep açısından canlılığını koruyor, dış talepte bir durgunluk var. İndirim evet bekleniyordu, liralaşma vurgusu var. En azından depremin etkileri, sonuçları ve maliyetin takip edileceği belirtildi.
DEPREMİN ÜRETİMET ETKİSİ NASIL OLUR? HANGİ ADIMLAR ATILMALI?
Nüfusun yüzde 15-16’sı, tarımsal, tekstil anlamında önemli bir bölge. Milli gelirde yüzde 1 civarında daralma bekleniyor. Tarımsal üretim kısa zamanda artırılacak bir şey değil, Türkiye’de gıda enflasyonu yüzde 77. Milli gelir ve büyüme anlamında biraz daha orta ve uzun vadeli kaynakları buraya ayırarak. Büyümenin negatif etkilerini ortadan kaldıracak çalışmalar yapmamız gerekli.”
İNDİRİM DEVAM EDER Mİ?
Beykent Üniversitesi Prof. Murat Ferman ise açıklamasında şu ifadeleri kullandı: “Teknik anlamda sinyal etkisi güçlü bir kararla karşımıza çıktı Merkez Bankası, 50 baz puan ile gösterge faizini aşağı indirme kararlılığının yeni adımı olarak bu duruşu sergiledi. Etki çemberinin daraldığından bahsetmiştik. 50 baz puanlık bir iniş daha ziyade piyasa etkilerinden çok sinyal etkisi ağır basan bir tabelaya işaret eder.
Geçen yıl içerisinde Merkez Bankası 150 baz puan indirerek adeta tek haneye indirmişti. Orada önden eksiltme yaptı demiştik, onun avantajını geçtiğimiz toplantılarda kullandı. 50 baz puan indirerek önümüzdeki birkaç toplantıda gene benzer manşetlerde aşağı inme politikasını açık bırakıyor.
Merkez Bankası depreme büyük önem atfetmiştir. Uzunca bir süreden sonra steril kalan metnin maalesef bu sıkıntılı gelişme çerçevesinde daha ayakları yerine basan, daha ayrıntılı bir formata büründüğünü görüyoruz. Merkez Banka’larından beklenen de yönlendirici, piyasa yapıcı bir duruş sergilemeleridir.”
ALINTI KAYNAK: https://www.milliyet.com.tr/ekonomi/son-dakika-merkez-bankasi-faiz-kararini-acikladi-6908028